ŞÖHRET BUDALASI
Makam ve tanınma arzusu. Ben buradayım, beni fark edin yakarışı.
Her insanda var olan zehirli bal. İnsanı içten içe çürüten arzu.
Tuzlu su gibi içtikçe insanın susuzluğunu arttıran karşı konulmaz tutku.
Şöhret Budalalığı: Kolay yoldan ve nasıl olursa olsun bir yerlere gelme arzusu. Gurur ve kibir okşama düşüncesi. Kendi kendini tatmin etme aracı. Bilinçaltındaki ezikliğin, çaresizliğin dışa vurumu. Küçük insanların kalkanı. Bencilliğin dışa vurumu. Egonun zirveye çıkmış hali. Makamlara bağlı olmanın işareti. Kendini aşamamış olmanın, yenilmişliğin resmi. Kendi olamayışının, kendinden kaçışın şekli.
Ne denilirse denilsin, Neşet kaynağı ne olursa olsun şöhret budalalığı insan için insanlıktan uzaklaşmanın başlangıcıdır.
Bu şöhret budalası insanlar, gündemde olabilmek adına her şeyi her fırsatı değerlendirirler. Kendilerinin emek vermediği şeyleri bile sahiplenmekten çekinmezler. Önemli olan gece gündüz gündemde kalabilmektir. Gündemde kalsın da nasıl kalırsa kalsın.
En tehlikeli insan da bu tip insandır. Dostlarını mahcup eden, kendisine inananları yarı yolda bırakan tiplerdir bunlar. En kötüsü de bu tarz insanların topluma yön vermeye soyunmalarıdır.
Bu tarz insanlara söz sultanının dünya durdukça değişmeyecek serlevha sözlerinde yer bulan gerçeği yüzlerine haykırmak isterim.
“Ey şan ve şerefi, nam ve şöhreti isteyen adam! Gel, o dersi benden al. Şöhret ayn-ı riyâdır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar…”
KAYNAK: GÜLLÜ HUKUK OFİSİ – https://avibrahimgullu.com/sohret-budalasi/
Bir yanıt bırakın