İrfan Cesur-TMO-Antalya Ajans Müdürü

BAŞARIYA KOŞANLAR

(RÖPORTAJ)

Ekmeğimize Sahip Çıkan Güzel Bir İnsan: İrfan Cesur

Röportör    :Elif Seray DÜLDÜL                             Antalya-24 Nisan 2013

                  İsmihan GÜLLÜ

Sivil Toplum ve Diyalog Merkezi (STDM) her hafta toplumda başarıya ulaşmış, örnek şahsiyetleri, başarı öykülerini sizlerle paylaşıyor.

Bu röportajımızda konuğumuz başarıya koşanlardan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Antalya Ajans Müdürü İrfan CESUR.

İrfan CESUR ile gerçekleştirdiğimiz röportajı ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

E.S: Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

İ.C:  1957 doğumluyum. Çorum’luyum. 2010 yılından beri Antalya’dayım. Bundan önce 10 yıl ‘’Teknisyen’’ olarak Bandırma’da görev yaptım. 27 yıllık çalışma hayatım var. Urfa Viran Şehir de göreve başladım. Evli ve 3 çocuk babasıyım.

İ.G: Kurumunuzla ilgili bilgi alabilir miyiz?

İ.C: Kurumumuz, Toprak Mahsulleri Ofisi (T.M.O) 1937 yılında kuruldu. Kuruluş amacımız hem tüketiciyi hem de üreticiyi korumak. Arada ki dengeyi sağlamak amaçlı Prim vererek destekliyor. Köylülerin ürettiği mahsulü hasat zamanı pazar döneminde T.M.O bir fiyat belirliyor. Buğday, mısır gibi tarım ürünlerinin fiyatları belirlenip o dönemlerde malumunuz tüccar faaliyetleri çok fazla oluyor. Toprak Mahsulleri Ofisinin fiyatları budur. Belirlenen bu fiyatların altına düşmemek gereklidir. Böylece biz köylüyü koruyup tüccara karşı ezdirmiyoruz. Hasat zamanında ürün piyasaya fazla sürüldüğü için fiyatlar otomatikman düşüyor. Tabi üretim çok olunca alıcılar ne yapar kendini geri çeker. Hasat çok olunca fiyat düşer. Ürünler pahalı olduğu zamanda T.M.O devreye girer. Bu ürünü belirlenen fiyattan fazla satamazsın diye.

E.S: ‘’EKMEK İSRAFINI’’ önlemek amaçlı düzenlediğiniz kampanya hakkında bilgi alabilir miyiz?

İ.C: Tabi ki. Ekmek israfı ile ilgili Başbakanlığımızın başlatmış olduğu Başbakanımızın öncülüğünde Tarım Bakanlığı‘na bağlı Toprak Mahsulleri Ofisi olarak da bütün illerde hasbel kader yürütmeye çalıştığımız bir kampanya. Bende burada Antalya’da yapmış olduğum faaliyette Tüketici Dernekleri ve Belediye Başkanlarıyla görüşüyoruz. Bayat ekmekten yapılan yemek tariflerinin olduğu kitapçığı paylaştık. Antalya’nın yerel televizyonun da canlı yayında bu konu hakkında bilgi paylaşımında bulunduk. Afişler, tanıtım kitapları ve “BAYAT EKMEKTEN YAPILAN YEMEKLER’’ isimli kitapçık bastırdık. Büyük afişlerimizi Antalya’da ki tüm hastanelere, okullara Tarım İl Müdürlüğü aracılığıyla fırınlara, ekmek büfelerine dağıtımını yaptık. Bir yılda israf edilen ekmekten 500 tane okul yapılabiliyor. Bu büyük bir rakam. Onun için ekmeğimize sahip çıkalım.

İ.G: Sizce ‘’EKMEKLER ARASI FİYAT FARKI’’ nedir? Yani markalı ekmekle halk ekmeğin arasındaki fiyat farkı neden bu kadar yüksek?

İ.C: Halk ekmekler Belediyeye ait kar amaçlı çalışmazlar. Birisi kar amaçlı diğeri ticari amaçlı çalışıyor. Birisi kamu yararına çalışıyor.

E.S: Gümrük Bakanlığından düzenlediğiniz kampanya ile ilgili ödül aldığınızı duyduk. Ödülle ilgili bilgi alabilir miyiz?

İ.C: Bu ödül genel müdürlük bazında alındı. Toprak Mahsulleri Ofisi bu konudaki kampanyasından dolayı ödüllendirildi. Ödül bize henüz gelmedi. Basından duyup televizyondan gördüğümüz kadar. Toprak Mahsulleri Ofisi bu kampanyada seferberlik anlayışı ile çalışıyor. Özel ya da asli işlerini bırakarak, fedakârlık yaparak mesai dışında çalışmaları yürütüyor. Aslında bakanlık kuralı olduğu halde diğer kurumlar bu kadar özverili çalışmıyorlar. Özverili çalışması ödüle layık görüldü bu bakanlığın takdiridir. Hatta fazlasıyla da hak ediyor yani.

İ.G: Peki kampanyanızın başarıya ulaşması için halktan ve STDM den beklentileriniz nelerdir?

İ.C: Beklentilerimiz özellikle katkıda bulunmak. Yapılan çalışmaları kamu kurumlarından da bekliyoruz. Herkesin taşın altına elini koyması lazım. Bizde kampanyamıza sizlerden destek istiyoruz. Beklentimiz büyük yani.

E.S: Peki sizce kampanyanızın ‘’EKMEK İSRAFINI ÖNLEME KONUSUNDA’’ ne kadar faydası oldu?

İ.C: Büyük bir faydası olduğu kanaatindeyim. 5 yıldızlı bir otelde uygulama yaptık. %30-40 kadar tasarruf oldu. Ekmeklerin küçültülmesi düşüncesindeyiz. Ekmekler küçültülürse ekmek israfının önüne 1. Derece de geçilecektir. Ekmek alımında en çok fırınlarda israf ediliyor. Rekabet adına ekmek israfı en çok fırınlarda yapılıyor. Sadece ekmek de değil her şey de israf ediyoruz ve israfın her türlüsü haramdır.

İ.G: Türkiye’deki sivil toplum çalışmalarını değerlendirir misiniz?

İ.C: Başka kurumların iç dünyalarını bilemiyoruz ama gördüğümüz kadarıyla sivil toplum örgütleri neden doğmuştur? İhtiyaçtan doğmuştur. Mutlaka bir yerde noksanlık görülmüştür. Sivil toplum örgütleri genel de gönüllü toplumlar. Bu emeğinden, işinden gücünden, her şeyinden fedakârlık ederek toplum adına çalışmak isteyen gönüllü insanların bir araya gelip bu problemi nasıl çözeriz şu noksanlığı nasıl gideririz diye düşünerek kurulan bence çok da iyi yapıyorlar, değerli bir iş yapıyorlar aslında çünkü adı üstünde gönüllü kuruluşlar.

E.S: Hayatınızda sivil toplumun gücünü hissettiğiniz bir deneyiminiz ya da anınız var mı? Bizle paylaşır mısınız?

İ.C:  Benim başımdan geçen herhangi bir olay yok.

İ.G: Gençlere önerileriniz nelerdir?

İ.C: Bir şeyi yiyebileceğimiz kadar alalım. Aldığımızı da sonuna kadar yiyelim. Çöpe atmayalım.

E.S: Size göre sivil toplum kuruluşu nasıl olmalı?

İ.C: Benim gördüğüm kadarıyla onlar işlerini çok çok güzel yapıyorlar. Gerçekten çok özverili çalışıyorlar.

İ.G: Peki kendinize ilke edindiğiniz güzel bir söz var mı? Varsa bizimle paylaşır mısınız?

İ.C: Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol.(Hz. Mevlana)

E.S: Son olarak bizlere neler söylemek istersiniz?

İ.C: Sizlere hayat boyu başarılar dilerim. Sizlerin gönüllü olarak bu işe zaman ayırması çok büyük bir olay. Takdir edilmesi gereken bir olay. Ömür boyu mutluluklar dilerim size. Başarılarınızın devamını dilerim.

E.S & İ.G: Çok teşekkür ederiz. İyi çalışmalar.

Elif Seray DÜLDÜL

İsmihan GÜLLÜ

Antalya-24 Nisan 2013

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*