Bilgi Vermeme Suçu
Bilgi Vermeme Suçu Nedir?
TCK m 166/1 – Bir hukuki ilişkiye dayalı olarak elde ettiği eşyanın, esasında suç işlemek suretiyle veya suç işlemek dolayısıyla elde edildiğini öğrenmesine rağmen, suçu takibe yetkili makamlara vakit geçirmeksizin bildirimde bulunmayan kişi, altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
Bilgi Vermeme Suçu Hakkında Bilinmesi Gerekenler
-Ancak kastla işlenebilir. Bilerek ve isteyerek bu suçu gerçekleştireceğinden taksirle işlenmesi mümkün değildir.
-Özgü bir suç değildir, dolayısıyla herkes tarafından işlenebilecek nitelikte bir suçtur, herkes bu suçun faili olabilir.
-Söz konusu suç ile korunmak istenen hukuki değer mülkiyet hakkıdır ve malvarlığına karşı işlenen suçlar kategorisindedir.
-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, iki yıl veya altında olan hapis cezalarında verilebileceğinden bilgi vermeme suçunun cezasının sınırı göz önünde bulundurulduğunda söz konusu suç için bu karar verilebilecek niteliktedir.
-Hapis cezasının ertelenmesi kararı, iki yıl veya altında olan hapis cezaları için verilebileceğinden bilgi vermeme suçunun cezasının sınırı göz önünde bulundurulduğunda söz konusu suç için bu karar verilebilecek niteliktedir.
Bilgi Vermeme Suçunun Şikâyet ve Zamanaşımı Bakımından İncelenmesi
Türk Ceza Kanununca şikayete tabii olan suçlar belirtilmiştir. Bilgi vermeme suçu açısından farklılık söz konusudur. Buna göre, TCK m 167/2’de belirtilen kişiler aleyhine işlenirse takibi şikayete bağlıdır fakat bunun dışında takibi şikayete bağlı değildir. Bu durumda ise savcılık re’sen soruşturma başlatmak durumundadır.
TCK m 66/1/e çerçevesinde “Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası; beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, geçmesiyle düşer” denilerek bilgi vermeme suçu açısından 8 yıllık dava zamanaşımı söz konusudur. Burada dikkat edilmesi gereken husus, 8 yıllık dava zamanaşımı süresi geçtikten sonra soruşturma ve kovuşturma yapılamayacağıdır.
Emsal Yargıtay Kararları
15 Ceza Dairesi 2015/11789 E. , 2018/6143 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilgi vermeme
HÜKÜM : Sanık hakkındaki hükmün açıklanması ile TCK’nın 166/1, 62/1, 53/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyet
Bilgi vermeme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, suç eşyası olduğunu bilmeksizin temyiz dışı sanık …’tan bilgisayar satın aldığı ancak ertesi gün gazetede …’ın hırsızlık suçundan yakalandığını okuyarak satın aldığı bilgisayarın hırsızlık konusu eşya olduğunu öğrendiği, ancak buna rağmen yetkili makamlara bildirimde bulunmamak suretiyle bilgi vermeme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın ifadesinde, …’ın kendisine 400 TL karşılığında bilgisayar satmak istediğini, kendisinin ise 200 TL’ye alabileceğini söylemesi üzerine …’ın bu teklifi kabul ettiğini ve bilgisayarı 200 TL karşılığında aldığını beyan etmesi karşısında, değerinin altındaki fiyata bilgisayar satın alan ve aynı mahiyetteki ürünlerin alım satımı üzerine esnaflık yapan sanığın, bu eşyanın suç eşyası olduğunu bilmesi gerektiği anlaşılmakla, eyleminin TCK’nın 165. maddesi kapsamında suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı tartışılarak sanığın hukuki durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de,
1-Hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı kanun değişikliği ile 5237 sayılı TCK’nın 166/1 maddesinde öngörülen ceza miktarı gereğince, bilgi vermeme suçunun aynı Kanun’un 75. maddesi gereğince ön ödemeye tabi suç olduğu gözetilmeksizin, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulmamasına rağmen mahkumiyet hükmü verilmesi,
2- Mahkemece dayanılan gerekçelere göre, temel hürriyeti bağlayıcı cezanın alt sınırın üzerinde tayin edilmesinde bir isabetsizlik yok ise de, 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler esas alınarak takdirin kullanılmasıyla alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının üst sınırdan tayini,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 01/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2 Ceza Dairesi 2014/34933 E. , 2014/30355 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilgi vermeme
HÜKÜM : Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında bilgi vermeme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın, 5271 sayılı CMK.nun 231/12. maddesi uyarınca itiraza tabi olduğu, bu kararların temyizi mümkün olmadığından, 5271 sayılı CMK.nun 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciinin belirlenmesinde yanılma, başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, üst Cumhuriyet savcısının dilekçesi itiraz niteliğinde kabul edilerek itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin mahalline istem gibi İADESİNE, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bir yanıt bırakın