Eğitim ve Öğretim Hakkının Engellenmesi Suçu
En temel insan haklarından olan ve Anayasa ile koruma altına alınan Eğitim ve Öğretimin Hakkının engellenmesi Türk Ceza Kanunun 112 nci maddesinde “Hürriyete Karşı Suçlar” bölümünde düzenlenmiştir. Bu suç, cebir veya tehdit kullanarak yada haksız/hukuka aykırı bir fiille işlenebilir.
TCK madde 112-
(1) Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla;
a) Devletçe kurulan veya kamu makamlarının verdiği izne dayalı olarak yürütülen her türlü eğitim ve öğretim faaliyetlerine,
b) Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasına,
c) Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya bunların eklentilerine girilmesine veya orada kalınmasına, engel olunması hâlinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
TCK m 112 de; hangi eylemlerin eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçunu oluşturduğu belirtilmiştir. Buna göre;
a- Devlet tarafından kurulan veya kamu kurumunun izniyle kurulmuş eğitim öğretim kurumlarının (okul, kreş, dil kursu, etüt merkezi, meslek kursu vb) faaliyetlerine engel olunması halinde suç oluşur.
Örnek; Fail tarafından yukarıda sayılan eğitim öğretim kurumlarında ders yapılmasına yönelik her türlü cebir ve tehdit (ders işlenmeyecek öldürürüm, okulu kapatın yoksa yakarım vs) ile eğitim engellenmesi halinde suç oluşur.
b-Kişinin eğitim ve öğretim hakkını kullanmasını herhangi bir şekilde engellenirse suç oluşur.
Örnek; Bir babanın kızına, bir abinin kız kardeşine karşı “Kız çocuğu okumaz, gidersen sen öldürürüm, bacaklarını kırarım vs” şeklinde bir ifadeyle okula gitmesini engellerse bu suç oluşur.
c-Öğrencilerin toplu olarak oturdukları binalara veya binaların eklentilerine girilmesine veya bu binalarda kalınmasının engellenmesi durumunda suç oluşur. Kanunda belirtilen binalar ve eklentiler öğrenci yurtları ve yurtların eklentisi niteliğinde olan yemekhane, yurdun bahçesi, spor salonu, yüzme havuzu gibi yerlerdir.
Örnek; Öğrencilerin yurda, yüzme havuzu, spor salonu vb yerlere girmemesi amacıyla, kapıları kilitleyen, girişi engellenmesi ile bu suç oluşur.
Kast Unsuru
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçu ancak özel kast ile işlenebilir.
Bunun için failin, mağdurun eğitim ve öğretim hakkını ihlal ettiğinin bilinci ve iradesi ile hareket etmiş olması gerekir. Failde bu özel kast yoksa, eğitim ve öğretimi engellenmiş olsa dahi suç oluşmaz.
Suçun içinde yer alan basit yaralama ve tehdit gibi eylemler, eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçunun unsuru olduğundan faile bu suçlardan dolayı ayrıca ceza verilemez.
Suçun Nitelikli (Cezayı Arttıran) Halleri
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçunun nitelikli halleri yani daha fazla cezayı gerektiren halleri TCK m 119 da düzenlenmiştir.
(1) Eğitim ve öğretimin engellenmesi, kamu kurumu veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının faaliyetlerinin engellenmesi, siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi, inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme, konut dokunulmazlığının ihlali ile iş ve çalışma hürriyetinin ihlali suçlarının;
a) Silahla,
b) Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
c) Birden fazla kişi tarafından birlikte,
d) Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak,
e) Kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, İşlenmesi halinde,
verilecek ceza bir kat artırılır.
(2) Bu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
TCK madde 119’un Gerekçesi: Bu madde, birinci fıkrada sayılan suçlar açısından söz konusu olan ve cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli unsurları göstermektedir.
Maddenin birinci fıkrasında, bu nitelikli unsurlar, seçimlik olarak belirlenmişlerdir; yani bir olayda bu hâllerden bir veya birkaçının gerçekleşmiş olması durumunda; bu fıkraya göre cezanın artırılması gerekmektedir.
Belirtilen nitelikli hâller, söz konusu suçların işlenmesi ile varılmak istenen amaç açısından cebir veya tehdidin kapsadığı korkutma gücünün ciddîliği ve yoğunluğu hususunda mağdurda ciddî kaygılar meydana getirmeye elverişli durumlardır.
Silâhla cebir veya tehditte bulunulması hâlinde, varılmak istenen amaca daha kolay ulaşılır. Aynı suretle kendisini tanınmayacak bir hâle getiren kişinin veya bir kaç kişinin birlikte olarak tehdit icra etmeleri hâlinde meydana gelen korku çok yoğun olur. Gizli veya açık, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu etkiden yararlanılarak söz konusu suçlar daha kolay bir şekilde işlenebilirler. Keza, söz konusu suçların işlenmesi bakımından kamu görevinin sağladığı nüfuzun kötüye kullanılması, bir kolaylık sağlamaktadır. Maddenin ikinci fıkrasına göre, söz konusu suçların işlenmesi sırasında kasten yaralama suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâllerinin gerçekleşmesi durumunda, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır. Bu itibarla, kasten yaralama suçunun temel şekli, birinci fıkrada sayılan suçların seçimlik hareketlerinden olan cebrin varlığı için gerekli ve yeterli görülmüştür.
Suçun Adli Para Cezasına Çevrilme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Durumu
Adli Para Cezasına Çevrilme Durumu:
Adli Para Cezası; işlenen bir suç nedeniyle hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırımdır. Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçu gereği hükmedilecek hapis cezasının alt sınırı nedeniyle adli para cezasına çevrilemez.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Durumu:
HAGB; sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur.
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçu karşılığı temel ceza nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında HAGB kararı verilebilir.
Cezanın Ertelenmesi Durumu:
Cezanın Ertelenmesi; hükmolunan cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir.
Eğitim ve Öğretim hakkının engellenmesi suçu karşılığı temel ceza nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında erteleme hükümleri uygulanabilir.
Suçun Şikayet Süresi:
Eğitim ve öğretim hakkının engellenmesi suçu şikayete tabi suçlar arasında yer almaz. Bu nedenle savcılık tarafından res’en soruşturulur. Bu suçlara dair herhangi bir şikayet süresi yoktur. Suç, dava zamanaşımı süresince her zaman için soruşturulması mümkündür.
Kamu davasına şikayetçi olarak katılan olan herhangi bir kimse varsa bile şikayetten vazgeçme ceza davasının düşmesine neden olmaz.
Uzlaşmaya Tabi Olup Olmaması:
Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla anlaşmasıdır. Eğitim ve Öğretim hakkının engellenmesi suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.
Dava Zamanaşımı Süresi:
Dava zamanaşımı, suçun işlendiği tarihten itibaren belli bir süre geçtiği halde dava açılmamış veya dava açılmasına rağmen kanuni süre içinde sonuçlandırılmamış ise ceza davasının düşmesi sonucunu doğuran bir ceza hukuku kurumudur.
Eğitim ve Öğretim hakkının engellenmesi suçu dava zamanaşımı süresi 8 yıldır.
Yargılamaya Görevli Mahkeme
Eğitim ve Öğretim hakkının engellenmesi suçunda görevli mahkeme Asliye Ceza mahkemesidir.
Bir yanıt bırakın