Dürüstlüğün Dayanılmaz Hafifliği

DÜRÜSTLÜĞÜN DAYANILMAZ HAFİFLİĞİ  

Dürüstlük artık paha biçilmez bir hazine. Herkeste olmayan, olamayan özellik. Artık dürüst olmak bir ayrıcalık ve özellik.

Birisini tarif ederken, “şöyle iyi, şöyle dürüst birisi” şeklinde tarif ediyoruz.

Dürüst olmanın da bir bedeli var hayatta. Dürüst insan, hayatında, işyerinde, çalıştığı yerde ve sorumluluk alanında varlığını hissettirir. Yanlış işlere müsaade etmez, hırsızlığa, arsızlığa geçit vermez. Onun içindir ki dürüstlük ateşten gömlek gibidir. Giyeni yakar ama giymemenin bedeli ise daha ağır.

Günümüzde dürüst olanı istemeyenler dürüstlükten haz etmeyen, menfaatlerine uymayan kişilerdir. O yüzdendir ki özellikle mafya düzeni oluşturmuş grup ve kişiler dürüst insanları kötülemiş, yalnızlaştırmış ve pasifize etmeye yönelik eylemlerde bulunmuşlardır. Bilirler ki dürüstlük kendi hayat anlayışlarını kurutan bir zehir gibidir. Onlar için önemli olan çıkarlardır. Ve çıkar için her şey ama her şey heba edilebilmelidir. Heba edilmeli ki düzenleri korunsun. Asalak yaşamaları sürsün. İşte bu güruh doğru olanı değil menfaatlerine uygun olanı tercih etmekte, iyiliği dürüstlüğü ezmeye çalışmaktadır.

Tarih boyunca iyiyle kötünün mücadelesi yaşanmış ve ilelebet de yaşanmaya devam edecektir. Bu mücadelenin sonunda elbet bir taraf kazanacak. Kazanan iyilik olursa insanlık kazanacak, kötülük kazanırsa hayat kararacak.

Dostoyevski; “Özgürlük ekmekten tatlı, güneşten güzeldir” demiş. Bende derim ki “Dürüstlük zehirli bal gibidir. Yerken ızdırap, alışınca tad verir.”

KAYNAK: GÜLLÜ HUKUK OFİSİ – https://avibrahimgullu.com/durustlugun-dayanilmaz-hafifligi/

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*